7 Ocak 2012 Cumartesi

Cumhurbaşkanı Gül'den büyükelçilere yemek

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin dış politikada uzun yıllar sonra çok yoğun bir program ve gündemle karşı karşıya olduğunu ve bunun tamamen Dışişleri Bakanlığının işi olduğunu belirterek, ''Aynı anda, aynı yılda, aynı zaman periyodu içinde bu kadar çok önceliği olan ve bu kadar bizim için önem arz eden olayla karşılaşmadık. Birçok ülke birinci derecede bizim geleceğimizle ilgili. Dolayısıyla bu kadar çok faaliyeti, aktiviteyi ve olağanüstü durumu idare etmek Dışişleri için büyük bir onur olduğu gibi büyük bir sorumluluk da'' dedi.

Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve 4. Büyükelçiler Konferansı için
Türkiye'de bulunan büyükelçilerle öğle yemeğinde bir araya geldi. Gül ve
Davutoğlu, yemek öncesinde tek tek anons edilen büyükelçiler ve diğer davetlileri
Çankaya Köşkü'nün resepsiyon salonu girişinde kabul etti. Cumhurbaşkanı Gül'ün,
Türkiye'nin Şam, Cezayir ve Trablus büyükelçileriyle ayak üstü kısa sohbet
yaptığı görüldü.
Yemeğe Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun yanı sıra bakanlık müsteşarı
Feridun Sinirlioğlu ve müsteşar yardımcıları, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı
Volkan Bozkır, Kamu Güvenliği Müsteşarı Murat Özçelik, NATO Genel Sekreter
Yardımcısı Büyükelçi Hüseyin Diriöz ve diplomatlar da katıldı.
Yemekten önce büyükelçilere hitaben bir konuşma yapan Gül, konferansın bu
yıl daha gelişmiş şekilde gerçekleştiğini ve gelenekselleştiğini ifade etti. Gül,
bu geleneğin bundan sonraki yıllarda da devam etmesini diledi.
Dışişleri camiasıyla uzun süre çalışmanın onurunu taşıdığını, bu sayede
büyükelçilerin neredeyse hepsini tanıdığını söyleyen Gül, konferans öncesinde
görevi başındayken yaşamını yitiren Türkiye'nin Kuveyt Büyükelçisi Hilmi Dedeoğlu
ile Dışişleri Bakanlığının şehit mensuplarına rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Gül, bu yılki toplantının dolu dolu geçtiğini belirterek,
2011'de çoğu kişinin öngörmediği tarihi olayların yaşandığına dikkati çekti. Gül,
konferansta bu yıl yaşanan olayların analiz edildiğini, önemli konuşmacıların
hitaplar yaptığını ve bu olaylar ışığında gelecekle ilgili dersler çıkarıldığını
ifade etti.
Arap dünyası ve Ortadoğu'da olup bitenlerin 2011'in en önemli olayları
olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, bunların beklenen olaylar olduğunu, ancak
2011'de meydana geleceğini kimsenin bilmediğini söyledi. Bölge ülkelerini
ziyaretlerinde düşüncelerini paylaştığını anlatan Gül, ''Yapılması gerekenleri
bir an önce yapmaları gerektiğini anlatırken, Türkiye'den özellikle misal
veriyordum. Türkiye'de evimizin içini nasıl düzene koyuyoruz, nasıl köklü
reformlar yapıyoruz, bunları anlatırken 'Sizlerin de bunları yapmanız gerekir.
Yoksa bir gün ya içeriden büyük patlamalar olacak ya da dışarıdan müdahaleler
kaçınılmaz hale gelecek' diye paylaşıyordum'' dedi.
Olayların aniden ortaya çıktığını ve ülkelerin içinden liderlikler
yapılmayınca halkın patladığını ifade eden Gül, şöyle konuştu:
''Bütün arzumuz şu; bütün bu olaylar çok uzun sürmeden doğru mecrasına
oturur ve bunun neticesinde hem halklar, hem bu ülkeler güçlü bir şekilde çıkar.
Türkiye olarak çok aktif bir şekilde bunlarla beraberliğimiz var, aktif bir
şekilde olayların doğru istikamette gitmesi için büyük gayretler gösteriyorsunuz.
Bu süreçte Libya'da çok büyük olaylarla karşı karşıya kalındı. Dışişleri
Bakanlığımız, Silahlı Kuvvetlerimiz, bütün devlet görevlilerimiz olağanüstü bir
gayret içinde oldular, büyük tahliyeler yapıldı. Bütün bunlarda büyük
kahramanlıklar gösterdiniz. Aynı şekilde diğer ülkelerde Libya'da, Suriye'de, şu
anda içinde bulunulan şartlarda vazife gören arkadaşlarımız olağanüstü çalışmalar
yapmaktalar. Diğer ülkelerde şartlar daha iyi de olsa durumu tahlil ediyorsunuz
ve Türkiye'yi doğru şekilde yönlendirip doğru işlerin yapılması için
uğraşıyoruz.
Belki de uzun yıllardan sonra Türkiye, bu kadar yoğun program ve yoğun
gündemle karşı karşıya ve bu tamamen Dışişleri'nin işi. Aynı anda, aynı yılda,
aynı zaman periyodu içinde bu kadar çok önceliği olan ve bu kadar bizim için önem
arz eden olayla karşılaşmadık. Birçok ülke birinci derecede bizim geleceğimizle
ilgili. Dolayısıyla bu kadar çok faaliyeti, aktiviteyi ve olağanüstü durumu idare
etmek Dışişleri için büyük bir onur olduğu gibi büyük bir sorumluluk da. Hiçbir
dönemde bu kadar meşgul olmadınız. Belki bu kadar gece gündüz çalışıp, işleri
kontrol etmek, müdahil olup işlerin doğru istikamette gelişmesi için gayretli
olunmadı. İşte böyle önemli, olağanüstü bir dönemin neticeleri ortaya çıktığında
bütün bunlardan milli çıkarlarımız düşünüldüğünde bizi menfi etkilemeyecek
şekilde çıkması için gece gündüz hep beraber çalışıyoruz. Bu çalışmalar tabii ki
devam edecektir.''
         -''Ekonomimiz sizi ayrıcalıklı yapıyor''-
        
Cumhurbaşkanı Gül, dünyanın büyük ekonomik buhrandan sonraki en büyük
ekonomik bunalımla karşı karşıya olduğuna da işaret ederek, böyle bir dönemde
Türkiye'nin diğer ülkelerle karşılaştırıldığında daha iyi durumda olduğunu
söyledi.
''Vaktiyle dersini alan ve bu dalgalı okyanuslara çıkacağını bilen ve
gemisini ona göre sağlamlaştıran bir ülkeyiz'' diyen Gül, bu durumun bulundukları
ülkelerde büyükelçilerin başını dik tuttuğunu ifade etti. Gül, ''Bir de düşünün
ki Türkiye de büyük ekonomik krizlerle uğraşan bir ülke olsaydı, siz de oralarda
büyük sıkıntı çekerdiniz'' dedi.
Türkiye'nin diğer ülkelerle karşılaştırıldığında başarılarını anlattıkça
veya dinledikçe, büyükelçilerin daha ayrıcalıklı bir noktaya geldiğinden ve
bundan da gurur duyduğundan emin olduğunun altını çizen Gül, ''Ama bütün bunlara
rağmen bugünkü kırılgan ekonomik dünyada kendimize güvenmemiz ayrı mesele, aşırı
bir güven gösterip yapılması gerekenleri ihmal etmek ayrı bir konudur. Bu konuda
Türkiye'yi yönetenler, hükümet, ekonomiyle ilgili birimlerin gayet uyanık
olduğunu ve gerçekten çok tedbirli olduklarını görmekten büyük bir memnuniyet
duyuyorum'' diye konuştu.
Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, atanan büyükelçilere klasik diplomasinin
çok değiştiğini, ekonomiye daha çok zaman ayrılması gerektiğini anlattığını dile
getiren Gül, Türk şirketlerinin sahiplenilmesi yönünde o dönemdeki tavsiyelerinin
bugün de layıkıyla yapıldığını görmekten memnun olduğunu söyledi. Yurt dışında iş
yapan ya da yatırımı olan iş adamlarının büyükelçilerden büyük bir teveccühle
bahsettiğini anlatan Gül, ilgilileri kutladı.
         -''İyi tahlil ve yerinde müdahale''-
        
''Bizleri yine birinci derecede ilgilendiren terör başta olmak üzere
birçok önemli konularımız var'' diyen Gül, bunları iyi tahlil edip yerinde
müdahaleler yapmanın, Türkiye'nin hak ve hukukunu koruyabilmek için çalışmalar
yapmanın Dışişleri'nin ve diplomasinin görevi olduğunu vurguladı. Gül, ''Bunu
yaptığımız sürede Türkiye içindeki başarılar da artacaktır'' dedi.
Teknoloji geliştikçe diplomasinin, büyükelçilerin görevlerinin
değiştiğini dile getiren Gül, ''Ama yine de değişmeyen, Nizam-ül Mülk'ün
siyasetnamesinde söylediği gibi elçiler ne kadar dikkatli olur, tahlilleri ne
kadar iyi yaparsa ne kadar çok bulundukları yerde temsil görevini iyi yaparsa
ülkelerinin gücü o kadar artar. Dolayısıyla teknoloji ne kadar gelişirse
gelişsin, birey olarak her büyükelçinin vazifesini en iyi şekilde yapması,
ülkesinin bütün yükü ve sorumluluğunu hisseder bir aşk ve şevk içinde gece gündüz
görevine devam etmesi aslında başarının esasıdır'' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasının sonunda büyükelçilere görevlerinde
başarılar diledi.

AA


Capturetr
yakamoz01 friend

Hiç yorum yok: