7 Ocak 2012 Cumartesi

'Anayasa'da her türlü etnik yapı olmalı'

Muş Alpaslan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nihat İnanç, her etnik yapının kendi dilini konuşmasının kendi ana sütleri gibi helal olduğunu, bu nedenle yeni yapılacak anayasada her etnik yapının kendi ifadesini bulması gerektiğini söyledi.

Muş Alparslan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda
düzenlenen "Avrupa Birliği, Yeni Anayasa ve Arap Baharı" konulu konferansın
açılış konuşmasını yapan Rektör Nihat İnanç, üniversite olarak yeni Anayasaya
katkıda bulunmak amacıyla bir çalışma hazırladıklarını belirtti.
Rektör Nihat İnanç hazırlamış oldukları çalışmayı Türkiye Büyük Millet
Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek'e sunacaklarını vurgulayarak; "Devlet Planlama
Teşkilatı tarafından onaylanan gelişim planımızda bizim üniversite olarak
anayasaya bakış açımız belirtilmişti. Türkiye'nin hiç hak etmediği ve üzerine
yüklenen kamburlardan kurtulması gerektiğini daha o gün ifade etmiştik. Bugün
yine sizlerle aynı cesaretle paylaşmak istiyorum." dedi.
         -"İnsan odaklı kısa ve basit bir metin olsun"
        
Her etnik yapının kendi dilini konuşmasının kendi ana sütleri kadar helal
olduğunu kaydeden İnanç, "Anayasada her türlü etnik yapı yer almalı. Herkes
dilini konuşabilmeli hatta kendi dilinde eğitim ve öğretime sahip olmalıdır.
Anayasada düşünce özgürlüğünün sonuna kadar yer almasını istiyoruz. Bugün
özellikle inanç noktasında bir süredir dışlanan ve ötelenen kesimlerin eğitim
öğretim haklarının yanı sıra çalışma şartlarında da aynı haklara sahip olmaları
gerektiğini düşünüyoruz. Anayasa'nın insan ölçekli insan odaklı kısa ve basit bir
metin olmasını temenni ediyoruz."
"Arap baharı diye bir konumuz var Arap baharının Türkiye de
gerçekleşeceği günleri merakla bekleyenler var. Ben Şahsen onların bu meraklarını
boşa olduğunu düşünüyorum" diyen İnanç; "Arap Baharını tetikleyen ve Arap
Baharının ilk yaşandığı yer Türkiye olmuştur. Bu da 12 Eylül yapılan
referandumdan gerçekleşmiştir. Arap ülkelerindeki demokratik talepleri tetikleyen
Türkiye olmuştur. Bu açıdan Türkiye'de Arap Baharı beklentisinin yerinde bir
beklenti olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu.
Fransa tarafından kabul edilen sözde Ermeni Soykırımı kararının Fransa
için çok ciddi bir paradoks olduğunu belirten Rektör İnanç şunları kaydetti:
"Fransa Parlamentosu'nun, 'Ermeni katliamı' adı altında çıkarmış olduğu yasayı
kabul etmek mümkün değil. Aynı Fransa, milyonlarca insanın Peygamberine hakareti
ifade özgürlüğü olarak değerlendiriyor. O ifade özgürlüğünün de birilerine şu
katliam yoktur ya da şu katliam vardır demeleri eğer ifade özgürlüğünün ötesinde
suç sayılıyorsa, bu Fransa için çok ciddi bir paradokstur diye düşünüyorum."
Konferansa konuşmacı olarak katılan Bahçeşehir Üniversitesi AB İlişkileri
Bölüm Başkanı Prof. Dr. Eser Karakaş ise, millet denilen kavramın bir ülkenin
yurttaşlar bütünü olduğunu, Anayasa'dan özel isimlerin çıkartılmasını talep
ettiklerini söyledi.
Soru cevap şeklinde devam eden konferansın bitmesinin ardından Alparslan
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat İnanç tarafından Prof. Dr. Eser Karakaş'a el
dokuma kilim ve plaket verildi. Konferansa Muş Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa
Bilgin Pişkin, Adalet Komisyonu Başkanı Beytullah Bektaş, Bitlis Eren
Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru, İl Emniyet Müdürü Muharrem
Durmaz, kurum amirlerii akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

AA


Capturetr
yakamoz01 friend

Hiç yorum yok: